Klinikzade

Randevu Hattı

02166062777

Bize Yazın

info@klinikzade.com

Diş Eti Tedavisi

Diş Eti Tedavisi

Periodontoloji, bilinen diğer adıyla diş eti hastalıkları, diş hekimliğinin bir bölümü olup, ağız içi boşluğunda yer alan dişleri çevreleyen, destekleyen, yumuşak (periodontal ligament, diş eti) ve sert dokuların (kemik, sement) anatomi fizyoloji ve histolojisini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı dokularda meydana gelen hastalıkların tanı, teşhis ve tedavisi ile tedavi sonucu elde edilen sağlığın devamlılığına odaklanır.

Diş eti hastalıklarına yönelik yapılar şunları içerir:

  • Diş eti ve diş dokuları
  • Alveolar veya çene kemiği
  • Dişi periodontal bağ dokuya sabitleyerek çene kemiğine bağlayan sement
  • Dişi çene kemiğinde yerinde tutan periodontal bağ

Periodontal hastalığın tanı, tedavi ve önlenmesinde periodontist ünvanına sahip olan uzmanlaşmış diş hekimleri sorumludur. Periodontistler ayrıca diş implantlarının yerleştirilmesi ve oral inflamasyon tedavisinde de uzmanlığa sahip kişilerdir.

Diş Eti Hastalıkları (Periodontal) Nelerdir?

Diş eti hastalıkları ve diş çürükleri, diş sağlığı için en büyük iki tehdittir. Diş eti hastalıkları esas olarak dişleri çevreleyen ve destekleyen diş etlerinin ve kemiğin mikrobiyal bakteri plağı adı verilen birikintilerle iltihaplanmasının sonucudur. Ağızdaki bakterile,r dişi çevreleyen dokuya bulaşır ve diş çevresinde periodontal hastalığa yol açan iltihaplanmaya neden olur. Bakteriler dişlerde yeterince uzun süre kaldıklarında, sonunda tartar olarak da bilinen, tartar olarak sertleşen plak adı verilen bir film oluştururlar. Tartar birikimi diş eti çizgisinin altına yayılabilir, bu da dişlerin temizlenmesini zorlaştırır.

Diş eti hastalığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ağızda kötü koku ve tat
  • Diş ve diş etlerinde kanama
  • Diş etinde şişme ve kızarıklık
  • Diş etinde çekilme ve açığa çıkan kök yüzeylerinde hassasiyet
  • Diş eti kenarlarında veya dişler arasında, diş taşlarına bağlı olarak görülen siyah bölümler
  • Diş etlerinde gözlenen apse durumu
  • Dişlerde görülen sallanmalar, uzamalar, dişlerin yer değiştirmesi

 

Diş eti hastalıklarının büyük bölümü kronik iltihaba bağlı hastalıklar olup, oluştukları anda ağrıya neden olmazlar. Bu nedenle, hastalığın hızla ilerlemesi mümkündür. Diş eti iltihabı adı verilen diş hastalıklarının erken aşamasında, diş etlerinin şişmesi ve kanamaya bağlı ağrı ve hassasiyet durumları söz konusudur. Bu dönemde iltihap, yalnızca diş etinin sağlığını bozmaktadır. Daha ciddi periodontal hastalık formunda diş etlerinin çekilmesi, kemik kaybı ve diş köklerinin zayıflaması ile diş kaybı gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Diş eti hastalıkları erken dönemlerde bakteri plağı, diştaşı (tartar), diş eti kanaması gibi hastalıklarla ortaya çıkar. Bu aşamada tedavi edilmeyen plak ve tartar gibi durumlara bağlı olarak ağız hijyeni bozulur ve iltihap ilerler. Bu doğrultuda enfekte olan dokularda en sık görülen diş eti hastalıkları gingivitis ve periodontisistir.

Diş eti iltihabı olarak da bilinen gingivitis, diş eti tahrişine, kızarıklığına ve şişmesine (iltihabı) neden olan yaygın bir diş eti hastalığıdır. Genellikle dişlerde tartar veya bakteri plağı biriktiği için oluşur. Diş eti iltihabı çok ciddi sonuçlara varmadan tedavi edilebilecek bir periodontal hastalıktır, ancak tedavi edilmeyen diş eti iltihabı periodontitise ilerleyebilir.

İltihabın diş eti yüzeyinden ilerleyerek diğer dokulara ulaşması ile ortaya çıkan periodontitis, yumuşak dokuya zarar veren ve dişlerinizi destekleyen kemiği tahrip eden ciddi bir diş eti enfeksiyonudur. Periodontitis, periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen dokularla birlikte alveol kemiğinde ciddi hasar oluşur. Periodontitis, diş eti çekilmesine, dişlerin gevşemesine veya diş kaybına neden olabilir.

Diş Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Diş eti hastalıkları büyük oranda önlenebilen ve kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Tedavi seçenekleri yeterli ağız hijyeninin sağlanması, zamanında teşhis ve kişiye özel doğru tedavi yaklaşımlarına bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu açıdan, tedavi öncesi ve sonrası süreçler hem hasta hem de hekimin tedaviye aktif olarak katılımını gerektirir.

Diş eti hastalıklarında tedavinin ana amacı enfeksiyonu kontrol etmektir. Tedavi sayısı ve tipleri, diş eti hastalığının derecesine bağlı olarak değişir. Her türlü tedavi, hastanın evde günlük bakımını önerilen şekilde sürdürmesini gerektirir. Doktor ayrıca tedavi sonucunu iyileştirmenin bir yolu olarak sigarayı bırakmak, ağız hijyenini artırmak gibi belirli davranışların değiştirilmesini önerebilir.

Diş eti hastalıklarında tedavi süreci tercih edilen uygulamalara göre üç aşamada gerçekleştirilir.

1.Profesyonel diş temizliği

Periodontal tedavinin ilk ve en önemli aşaması, diş dokusunda iltihaplanmaya neden olan enfeksiyonun ortadan kaldırılması ve devamında hastanın ağız hijyenine yeterli düzeyde devam edebilmesinin sağlanmasıdır. Başlangıç tedavisi olarak adlandırılan bu aşama tüm tedavilerin temelini oluşturur. Diş hekimi, diş üzerinde ve doku çevrelerinde biriken ve hastalığa neden olan tartar ve bakteri plağını yüzeyden uzaklaştırarak diş ve diş dokularının derinlemesine temizliğini sağlar. Ayrıca, bu aşamada bakterilerin yüzeylere tutunmasına neden olacak diş çürüklerinin temizlenmesi, eskimiş dolguların yenilenmesi ya da kanal tedavisi gerektiren durumların da tedavisi gerçekleştirilir. Bu sayede hastanın diş ve diş dokularındaki enfeksiyon tamamen giderilerek, ağız içerisinde istenen hijyen düzeyi elde edilmiş olur.

2. Teşhis ve tedavinin belirlenmesi

Birinci aşamada yapılan diş temizliği ve restorasyon işlemleri sonrasında periodontist hastanın durumuna uygun teşhis doğrultusunda bir tedavi seçeneği belirler. Bu doğrultuda diş eti hastalıklarının tedavisinde uygulanan tedaviler iki grupta toplanır. Bunlar;

  • Cerrahi Olmayan Tedaviler: Diş yüzeyi temizliği, kök yüzeyi düzleştirmesi, küretaj işlemleri, oklüzal düzenlemeler, ilaç tedavileri 
  • Cerrahi Tedaviler: Gingivektomi – diş eti cerrahisi, flep operasyonları, kemik cerrahisi ve greft uygulanması, membran uygulamaları, mukogingival cerrahi, yumuşak doku greftleri, diş eti estetiği için cerrahi uygulamalar. 

Detaylı diş temizliği, genel diş ve doku iyileştirmeleri doğrultusunda halen tedavi edilemeyen bir enfeksiyon varlığında periodontist hastaya ilaç tedavisi uygulayarak iltihabın ortadan kalkmasını sağlar. Eğer enfeksiyon ileri düzeyde ise ve doku ya da kemikler açısından ciddi hasar oluşturan bir durum yaratıyorsa, bu vakalarda cerrahi tedavilerin gerekliliği ortaya çıkar. Diş eti hastalıklarına cerrahi olmayan tedaviler doğrudan enfeksiyona yönelik iyileştirici tedaviler olurken, cerrahi tedaviler kemik - diş eti ve diş ilişkisini bir bütün çerçevesinde değerlendirir. Bu açıdan düzeltici tedavi olarak adlandırılır.

3. Tedavi Sonrası Takip Süreci

Periodontal tedavinin üçüncü aşaması hastanın durumuna göre belirlenen cerrahi ya da cerrahi olmayan tedavi sonrası düzenli takip ve kontrollerin gerçekleştirilmesidir. Diş eti hastalıklarının oluşumunda kronik iltihaplanma durumu söz konusu olduğundan tedavi sonrası elde edilen sağlıklı diş eti ve dokuların aynı şekilde devam edebilmesi hastanın doğru bakımı uygulaması ve düzenli kontrolü ile mümkün olur. Aksi halde, tedavi sonrası yeterince dikkat edilmeyen ağız hijyeni ve diş bakımı, diş etlerini ve dokularının yeniden enfekte olmasına ve yıkım sürecinin başlamasına neden olarak süreci daha zorlu bir hale getirecektir. Diş eti hastalıklarında tedavi sonrasında hastanın durumuna göre 3-6 aylık süreçler dâhilinde kontrol muayeneleri gerçekleştirilir.

Periodontolojinin Önemi

Diş eti hastalıkları sonucunda herhangi bir çürük olgusu olmayan sağlam dişlerin dahi kaybı söz konusu olabilir. Bu nedenle sağlıklı bir ağız ve güçlü dişler için dişlerin çevresinde yer alan ve dişlerin çene kemiğine tam olarak tutunmasını sağlayarak noktasında kilit rolü olan bağ dokuların bakımı en az dişler kadar önem taşır. Bağ dokuda oluşan ve zamanında tedavi edilmeyen periodontal hastalıklar, uzun vadede diş kayıplarına ve bağlantılı olarak bazı sistemik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Ayrıca, bazı ciddi bozuklukların vücudun herhangi bir yerinde görülmeden önce kendilerini ağızda gösterdiği bilinmektedir. Bu nedenle, bazen bir hastanın ağzını incelerken, diyabet veya kan bozuklukları gibi genel bir hastalığın belirtilerini tespit eden ilk kişi eğitimli uzman bir periodontist olur. Genel sağlıkla olan bu ilişki ve diğer tıbbi disiplinlerle örtüşmesi nedeniyle periodontoloji haklı olarak 'bütünsel' bir diş hekimliği formu olarak görülebilir.

 

Yorumlar (0)

Whatsapp
Tıkla Ara!